VAY UYANIK VAY...

Gaziantep FK-Fenerbahçe maçının ardından spor yazarlarının görüşleri...

Süper Lig'de F.Bahçe, Gaziantep FK'yı deplasmanda 2-0'lık skorla yenerek galibiyet serisini sürdürdü. Spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi...

Attırdı, attı, atıldı! - Attila Gökçe (Milliyet) 

Gaziantep FK ile Fenerbahçe sanki sessiz bir anlaşma yapmış gibi hem kendilerini hem de seyirciyi oyaladılar. Ne oyun kurgusunda, ne de defansif-ofansif hareketlerinde parıldayan bir şey vardı. İlk yarıdaki sıkıntı ikinci yarıda açıkça meydan okumaya dönüştü ve Yanal’ın ekibi deplasmanda hak ederek nihayet bir maç kazandı. Gaziantep FK ile Fenerbahçe sanki sessiz bir anlaşma yapmış gibi hem kendilerini hem de seyirciyi oyaladılar. Ne oyun kurgusunda, ne de defansif-ofansif hareketlerinde parıldayan bir şey vardı. İlk yarıdaki sıkıntı ikinci yarıda açıkça meydan okumaya dönüştü ve Yanal’ın ekibi deplasmanda hak ederek nihayet bir maç kazandı. Temposuz, risksiz, verimsiz, bol faullü, az şutlu bir futbol tiyatrosu vardı ilk yarıda. Biliyorsunuz tiyatronun bir tanımı da “gibi yapmak sanatı”dır. İki takım da ilk yarıda oynar gibi yaptılar, oynamadılar.

Hadi seyirciyi ve rakiplerini oyalıyorlar, diyelim… Oyalamak tribündekileri eğlendirmek, saha içinde de karşı takımı kendi yarı sahasına hapsedip çıkamaz hale getirmekse eyvallah… Ama el insaf! Bu kadar sıkıcı ve sıkıntılı oyalama olmaz. Vakit geçirdiler desek, o bile değil!Fenerbahçe penceresinden bakarsak… Ersun Yanal garip bir onbirle başladı maça… Savunmaya bir şey diyemeyiz. Muriqi’ye de sözümüz yok. Şu orta alana bir bakar mısınız? Gustavo, Emre, Ozan, Kruse ve Tolga. Bunların hangisi kanat oyuncusu? Hiçbiri… O zaman Ersun Hoca’ya sormak gerekmez mi: En azından Rodrigues’i kulübede bekletmek yanlış olmuyor mu? İlk kırkbeşi resmen harcadı Fenerbahçe. Gaziantep de oyunu kontrol altında tuttuğunu sanıp hamlesiz pozisyonsuz haliyle yetindi.

Bu arada şunu da yazalım: İlk yarıda 18 faul, 5 sarı kart. Hiçbirine yakışmadı. Kollar-dirsekler rakibin kafasına çalıştı, yere yatan ayağa kalkmadı.Yanal, maçın başında oyuna sürmesi gereken adamı, ikinci yarıda soktu oyuna. Rodrigues’in girişiyle Fenerbahçe her iki kanatta daha etkin oynamaya başladı. Muriqi de ceza alanında bekleme halinden çıkıp daha geniş alanda, daha fazla sorumlulukla top kovalamaya başladı. Gol de böyle bir gayretin sonucu : Muriqi sağdan ortaladı ve performansıyla tartışılan adam Kruse kafayla golü atıverdi. Öncesinde ve sonrasında da heyecan yaratan gol pozisyonları vardı. Kruse’nin golü çok değerli. Sakatlık sonrasında Kruse iyi değildi, toparlayamamıştı. Ama dün attığı gol gayretinin göstergesi oldu. O golle Ozan ve Emre’nin de oyuna katkıları arttı. Gaziantep FK’nın gole karşı reaksiyonu da oyuna müthiş bir hareket getirdi. Kırmızı-siyahlı ev sahibi gol pozisyonlarına girmeye başladı.

Fenerbahçe savunmasını hataya zorladı. Kayote ve arkadaşları zaman zaman bunaltıcı baskı kurdular. Kendi adıma en beğendiğim pozisyon, sağbek Oğuz’un caza alanına kadar girip Altay’ın inanılmaz kurtarışına neden olan şutu ve Kayote’nin sonradan gelen hamlesi oldu. Kayote’nin iptal edilen golüne gelince… Üç faul peş peşe geldi. İlk ikisinde Gaziantepspor’a avantajı uyguladı Göçek. Ama üçüncüde Ozan’a yapılan faul, golü geçersiz kıldı. VAR da çalıştı, hakem de. Doğru karar. Fenerbahçe adına en sıkıntılı olay, Muriqi’nin Kana Bıyık’a faulden sarı kart görüp Başakşehir maçında cezalı duruma düşmesiydi. Sonrasında bir de bilerek- gördüğü ikinci sarı var ki, konuşulur. Kırmızıdan ihraç edildiği için Kupa’da Kayseri maçında oynamayacak . Ne gam!… Başakşehir maçına da hazır Vedat. Vay uyanık vay!

Dönüm noktası - Ercan Güven (Milliyet) 

Fenerbahçe “diş söker gibi“ bir maç kazandı ama takımın “ana dişlisi” Muriç’i kaybetti. Taktik midir değil midir Muriç ile Allah arasında, lakin Muriç’in oynamadığı her maç Fenerbahçe adına tehlikedir.Fenerbahçe’nin deplasman, Gaziantep’in iç saha karneleri birbirinin kopyasıydı… 9 maç üç sonuca eşit bölünmüştü. Antep ve eksantrik hocası açısından düzeltilmesi gereken bu istatistik veri, Fenerbahçe’nin “şampiyonluktan” söz edebilmesi için mutlaka aşılması gereken bir fobiydi.İlk yarıyı Rize deplasman galibiyeti ile bitirip ligin ikinci devresine Gaziantep deplasman galibiyeti ile başlamak daha iyi bir çözüm olabilir miydi Fenerbahçe’nin kronik hastalığına?Tamam Fenerbahçe iyi oynamadı…Ama Başakşehir ve Trabzonspor maçları arifesinde ve Ocak transferleriyle takviye yapılmadan kazanmasına ne demeli?Şampiyonların belirlendiği ligin ikinci devresinde Fenerbahçe’nin Antep’te kazandığı özgüven, en az üç puan kadar değerli.​​​​​​​

Hatırı sayılır bir bölümünde oyunun durduğu maçın ilk yarısının özeti, sarı kartlar, sakatlıklar rakibe sert, topa nazik takımlardı.Fenerbahçe’nin bir taktiği vardı; rakibin beşli savunması arkasına uzun top atmak.Olmadı tabi… Ya uzun topların sürati fazlaydı, ya da araya kaçan Fenerbahçeliler ofsayttaydı.Aslında, iyi kapanıp hızlı çıkan rakipten gol yememek öncelikli hedefti ve Yanal takımı ona kurmuş, kurgulamıştı. Sahadaki Fenerbahçe’de Dirar ve Jailson’u da katarsanız yedi orta saha vardı. Defansif tercihlerle ofansif zaafiyeti kabullenmişti Fenerbahçe.Yine de Kruse sol kanatta oynarken Antep savunmasının sağ kanadındaki Oğuz, rahatça koridor buluyor, Gaziantep’in güdümlü füzesi Kayode savunmayı ortadan deliyordu. Çünkü karşılarında yerinin adamı olmayan Dirar ve Jailson vardı.Fenerbahçe 4-2-3-1’e dönünce özellikle ilk yarının sonlarında Serdar ve Muriç’in kafasından iki fırsat yakalayabildi.İkinci yarıya tam isabet bir hamle ile Tolga’nın yerine Rodrigues’i alarak başladı Ersun Yanal ve bir taşla iki kuş vurdu. Maçın önceki bölümünde topla buluşamayıp savunmaya yardım etmekle yetinen Muriç’e hiç olmazsa asist yapma daha sonra da gol atma fırsatı doğdu. Ayrıca amansız Antep savunması karşısında hızlı bir forvet kanadına şiddetle ihtiyaç vardı.

Otuz saniye geçmeden Rodrigues’in kaleciyi bile çalımlayıp direğe nişanladığı topu ofsayttaki Muriç tamamlayınca büyük bir fırsat kaçtı ama Fenerbahçe’nin ilk yarıda kilitlenen maçı açmak istediği anlaşıldı.Ardından Muriç’in asisti ile Kruse’nin golü ve Fenerbahçe kalecisi Altay’ın müthiş kurtarışları geldi. Savunma alarm veriyordu galibiyeti korumaya çalışan Fenerbahçe’de.Gaziantep gol arayışında olsa da savunma disiplinini de sürdürüyordu. Fenerbahçe ise rakip kaleye daha rahat gidebiliyordu, lakin niyeti yoktu...60’dan sonra karşılaşma Rus Ruleti’ne döndü.İki takım da “garanti goller” kaçırmakta yarıştı. Fenerbahçe galibiyeti korumak için topu rakibe bırakıp geriye yaslanınca Gaziantep daha baskın hale geldi.Maç boyunca alarm veren Fenerbahçe defansının Kayode’ye armağan etmeye çalıştığı gol VAR’dan döndükten sonra uzatmalarda Muriç’in golü ile skoru 2-0 yapan Fenerbahçe “zor” ama “dönüm noktası” sayılacak bir deplasman galibiyeti almış oldu.Önemli olan devamını getirebilmesi.

Rus ruletine döndü - Mehmet Demirkol (Fanatik) 

Gaziantep ilk yarıda dakika başına 1 isabetli pas ortalamasıyla oynadı. Fenerbahçe 60. dakikada ofsaytta kalma konusunda lig rekorunu kırmıştı (9). İlk yarıda sağlık ekibi 5 kez sahaya girdi. Buna karşılık ilk yarıda toplam iki buçuk pozisyon vardı. Yanal’ın 6 merkez oyunculu kadro tercihine itirazım yok. Eğer iki savunma kanadını çizgiye indirecek pas trafiğini kurarsanız ve önde 2 santrfor özellikli oyuncuyla oynarsanız bu işler. Ancak Fenerbahçe savunma arkasına top atmak isteyince, oyunu genişletme çabasına girmeyince hücum ilk yarıda işlemedi. Yani riski azalttılar ama hücum yönünde de çok kolaya kaçtılar. İkinci yarıda Rodrigiues’in oyuna girişi merkezin Emre ve Gustavo’ya bırakılışı Antep’in istediği alanları bulmasına yol açtı. Fenerbahçe kanatlardan geniş alanda hücum şansı buldu ama ev sahibi de her kaptığı topla bütün alanı geçip tehlike yarattı. Maç Rus Ruletine döndü. Bir takımın sadece bir oyuncu değişikliğiyle bu kadar geçirgenleşebilmesi ilginç.

Gecenin sorusu 

Muriç kırmızıyı arar normal. Doğru ya da yanlış bu bir etik tartışmadır kuşkusuz ama normal olmadığını söyleyemeyiz. Peki hakem ‘niyetini anladım vermiyorum kartı’ dese ne olur? Maçın starı: Gustavo ve Altay. Gustavo takımı ayakta tutan temel direk. Ozan yanında olduğunda mükemmel bir yapı oluşturuyorlar. Altay ise 3 karşı karşıya pozisyonda son derece dinçti. Klasik sakarlıklarını bu kez yapmadı. Direnç noktasını oluşturdu.

Maçın olayı: Kruse’nin attığı gol maçın kalitesinin üzerinde bir iş. Daha fazlasını bekliyorduk. Şutları o kadar yumuşak ki, insan inanamıyor. Seyrettiğimiz bu futbolcunun Kruse olduğuna insanın inanası gelmiyordu. Attığı gol ‘Evet o olabilir’ dedirtti.Kısa mesaj: Yanal, Rodrigues’i oyuna aldığında orta sahayı kaybetti. Ozan’ı, Gustavo’nun yanına çekmemesinin sebebini anlayamadım. Eğer Rodrigues’le oynayacaksa Emre ve Kruse’den birini kenara çekmesi lazım. Bunu neden yapmadı anlamadım.

Total Vedat! - Ali Ece (Fanatik) 

Sezon başında Gaziantep’in ismi Gazişehir’ken Kadıköy’deki maçta tribünleri fazlasıyla umutlandıran cinsten akıcı ofansif futbol oynayan bir Fenerbahçe vardı. Dün gece ise ilk yarıda tam tersi bir Fenerbahçe izledik çünkü ilk 11’deki 4 oyuncu en iyi oynadıkları mevkilerden farklı yerde başladılar: Sağ kanat Dirar sol bekte, forvet Kruse sol kanatta, defansif orta sahalardan Tolga sağ önde Jailson ise stoperde. Gaziantep ilk 10 dakikada Dirar-Kruse kanadından etkili geldi. Artık Ersun hoca bu yüzden mi bilinmez bir süre sonra oyuncuların yerlerini değiştirdi. Hâlbuki asıl yapması gereken Deniz Türüç, Ferdi, Rodrigues üçlüsünden ikisinin olduğu bir 11’le başlamaktı. İkinci yarıya en azından Rodrigues’le başlayınca Fenerbahçe’nin tıkalı hücum damarı açıldı. Kruse fiziksel açıdan biraz toparlanmış ama kariyer ortalama seviyesi daha yüksek. Vedat Muriç ise her maç üstüne koyuyor, artık kafası ve solu kadar sağıyla da üretiyor.

Gecenin sorusu: Muriç’in kupalig maçı tercihinde gördüğü 2. sarıdan kırmızı çok tartışıldı. Peki, asıl tartışılması gereken bu manipüle edilmeye çok açık aptalca kuralın kendisi değil mi?Maçın starı: Solak Vedat Muriç sağ ayağıyla bir asist yaptı, bir de güzel gol attı. Ayrıca hem çok iyi ofansif servisler yaptı hem de yerden havadan orta sahası ve savunmasına büyük yardımlarda bulundu.

Maçın olayı: Hüseyin Göçek’in geçen sezon Serdar Aziz’in Galatasaray’da oynadığı dönemdeki VAR masasındaki hakeme güvenme hatasından ders alıp pozisyonu bizzat gidip izledikten sonra doğru kararı vermesi.Kısa mesaj: Halen orijinal sol bek ve majör stoper alınmaması giden Comolli’ye fatura edilebilirse de Ersun hocanın Deniz Türüç, Ferdi, Rodrigues gibi gerçek kanat forvetleri varken ilk 11’de hiçbiriyle başlamaması tamamen hocanın çelişkisi.

​​​​​​​

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.