Kaçırılan şampiyonluk ve Trabzonspor

 Ali Öztürk...

Başakşehir şampiyon oldu. Hakkıyla ve adalet sonucu olduğunu söylemeyeceğiz. Zira son tabloya baktığımızda bu şampiyonluğun TFF ve MHK etrafında lif lif örüldüğüne inanıyoruz.

Bilal Erdoğan’ın şampiyonluk sevincini görünce MHK’nın Başakşehir maçlarına neden 40 hakemden sadece 9’unu görevlendirdiğini daha iyi anlıyoruz. Bilal Erdoğan’ın sevinme, bir takımı destekleme hakkı yok mu? Var elbette… Ancak o takım adil bir biçimde şampiyon olmalı. Arkasında hiçbir şaibe taşımamalı… Hele hele TFF’nin atama yöntemiyle (Sayın Cumhurbaşkanının icazet verdiği bir isim seçilebilir) belirlendiği düşünülürse…

Bu konuda bildiğimiz bir gelişmeyi nakledelim…

Yeni TFF yönetimi eski MHK ile çalışacaktı. Ancak son anda tavır değişikliğine gidildi. Trabzonspor yönetimi çok itiraz etti. Önerdiği isim MHK’ya alınmadı. Gerekçe olarak, ‘Beyefendi böyle istiyor’ denildi. MHK tamamen Göksel Gümüşdağ’ın belirlediği isimler yapıldı. Trabzonspor’un MHK’ye üye talebi beyefendinin arkasına saklanıp reddedilirken acaba Bilal Erdoğan mı kastedildi?

Trabzonspor bugün Türkiye’nin en kötü futbol oynayan takımlarından birisi…

Trabzonspor’un bu oyunla şampiyon olması hak da değildi ve beklenemezdi…

Bu noktada iki itirazımıza yer vereceğiz.

1- 2010-11 sezonunda Türkiye’nin en iyi futbol oynayan takımıydık ama şampiyonluğunuz şike yöntemiyle engellendi. Yani bugün Süper Ligin en iyi futbol oynayan takımı da olsak şampiyon yapılmayacaktık. Belli ki Başakşehir kararı çok önceden verildi.

2- Başakşehir’i şampiyon yapmak isteyenler, aylar öncesinden ve daha şampiyonluk yarışı belirginleşmeden maç maç bu işi organize etti. Gözden ırak, kimsenin dikkati çekilmeden mesele halledildi. Hatta bugün şunu bile iddia edebiliriz. Başakşehir’in Trabzonspor maçı seyircisiz ilk döneme bilerek getirildi. Bu bakımdan son 5 maça bakarak ‘oynayamadık’ yorumları bütün sezonu izah etmez. Alanya maçında takımın nevrini döndürenler, Ankaragücü maçında bu işi bitirdi. Halbuki Başakşehir, Ankaragücü maçında yarıştan düşecekken kurtarıldı ve motive edildi. Bu kadar net… Bugün şunu da anlıyoruz ki Başakşehir-Galatasaray müsabakasındaki hakem tutumu ise sadece iddiaları çürütmek ve Trabzon’dan yükselen tepkileri dindirmek içinmiş. Yani göreceli bir aldatmadan ibaretmiş.

Trabzonspor’un tüm şampiyonluklarını yaşamış birisi olarak gelecek nesillere şunu söyleyebiliriz. TFF Başkanı bağımsız seçilemediği sürece… Trabzonspor’un şampiyonluğu zor görünüyor. Trabzonspor’un şampiyonluğunu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da istemiyor, Meral Akşener de istemiyor, Kemal Kılıçdaroğlu da istemiyor, Devlet Bahçeli de istemiyor. Akşener dışındaki liderlerin şike sürecindeki bu yönlü tavırlarını biliyoruz. Akşener ise bu yılki şampiyonluğumuzu engelleyenlerin değirmenine su taşıyarak kendini göstermiştir. Bakan Berat Albayrak’a ‘Çek elini spordan’ diye seslenen ve Trabzonspor’u hedef gösteren Akşener, ortaya yeni çıkan Bilal Erdoğan’a da seslenebilir mi? Başakşehir yerine Trabzonspor şampiyon olsaydı ve Bilal Erdoğan’ın yerine Berat Albayrak tebrikleri kabul etseydi acaba ne olurdu?

Trabzonspor yönetimine gelince…

1-Şampiyonluğa inanmadınız. İnansaydınız, Ünal Karaman önünüzü açmışken Hüseyin Çimşir’de karar kılmazdınız.

2-Kulübün psikolojisini yönetemediniz. Futbolcuları salgın sonrası için psikolojik eğitimden geçirebilirdiniz.

3-Şampiyonluğun gidişini yalnızca seyrettiniz. Trabzonspor Camiası büyük bir kırılma yaşıyor. Camiaya tam bir travma yaşattınız. Tepkiler karşısında kendinizce kongre tarihi olarak 2021 sonunu gösteriyorsunuz. Siz de biliyorsunuz ki müsabakalar seyircili oynanmış olsaydı taraftar sizi çoktan yollamıştı.

Bunun anlamı şudur. Taraftar bu travmayı kolay atlatamaz. Yeni sezonda maçlar seyircili oynanırsa ve bu takım yine futbol oynayamazsa değil 2021 sonunu, 2020 sonunu dahi göremeyebilirsiniz. Kulüple ilgili yorum yapmıyoruz ama futbolu ve takımı yönetemediniz. Camiaya derin bir travma daha yaşattınız.

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.