Sokağa çıkma yasağı sosyal patlama yaşatır

Korona’ya karşı sokağa çıkma yasağı konuşulurken Sosyal Bilimciler uyardı 

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİLDİR

KTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Musa Yavuz Alptekin, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de etkisini sürdürmeye devam eden koronavirüs salgını nedeniyle sokağa çıkmanın yasaklanmasının sosyal patlamalara neden olabileceğini söyledi. Alptekin, “Sokağa çıkmanın yasaklanması sosyal patlamalara neden olabilir. Koronayla selamlaşma tarzımız değişebilir. Depremlerden sonra yaşanan panik atak olayının aynısı koronvirüs ile insanlarda panik atak olabilir. Psikolojik olarak derin izler kalabilir toplumda” dedi. Salgının olası toplumsal psikolojik etkilerine dikkat çekerek sokağa çıkma yasağının sürdürülebilir bir karar olmadığını vurgulayan Alptekin “Sokağa çıkma yasağı doğru zannettiğimiz yanlış bir söylem. Bu doğru bir yöntem değil. İnsanlar sokağa çıkınca aralarına mesafe koyup temiz hava alabilir. Önemli olan burada bir araya gelmemek. Toplu programları engellemek lazım. Eğer üretim olmaz hayat durursa millet aç kalır. Böyle bir yasak sürdürülebilir değildir. Yasakla insanlar eve hapis olursa en fazla 3 gün uygulanabilir. Bu şekilde vatandaşla polisin kavgasını izleriz. Sağlıklı insanların dışarı çıkmasının yanlış olduğunu düşünmüyorum. Bir araya gelmeleri yanlış. Sokağa çıkmanın yasaklanması sosyal patlamalara neden olabilir.” diye konuştu.

YAŞLILARDA VE ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ BOZUKLUĞU OLUŞABİLİR

Koronavirüs salgınından sonra toplumsal davranış değişimlerine dikkat çeken Alptekin, “Psikolojik olarak toplumda izler bırakabilir. Bundan sonra elle tokalaşma toplumumuzda azalabilir. İnsanlar artık sarılıp öpüşmeyecek belki. Bunlar kalıcı hale gelebilir. Koronayla selamlaşma tarzımız değişebilir. Bu şekilde 3-4 ay sürerse ki bunun sürdürülebileceğini düşünmüyorum.  Ki aylarca devam ederse bir ülke çöker. Resesyon da kaçınılmazdır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de ekonomik durgunluğa girecektir. Psikolojik olarak derin izler kalabilir toplumda. Çocuklar bu süreçte kaygı sahibi oldu. Depremlerden sonra yaşanan panik atak olayının aynısı koronvirüsle insanlarda panik atak olabilir. Bazılarında bu kaygılı olma hastalık düzeyine yükselebilir. İnsanların yaşam konforu bozulacak, dünyaya daha kaygılı bir şekilde bakacaklar. Uzaktan eğitimi bilmeyen çocuklarda da kaygılı durum oluşabilir. Çocukların okulla, ders çalışmayla ilgili motivasyonu bozulabilir. Benzer sorunlar yaşlılarda da meydana gelebilir. Yaşlılarda ve çocuklarda davranış bozukluğu oluşabilir. Bu şekilde sorunlar tezahür edebilir.” şeklinde açıklama yaptı.