SERA GÖLÜ BATAKLIĞA MI DÖNÜŞÜYOR?

Doğa ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Eruz, Sera Gölü’nün geleceği ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. Sera Gölü’nün her yağışta rutin olarak erozyon, heyelan sel ve aşırı rusubat taşınımı sorunu yaşadığını hatırlan Dr. Eruz, “Sorunu kaynağında, heyelan ve toprak erozyonunu ait olduğu yamaçlarda tutacak önlemlerle çözmedikçe Sera Gölünün ilerleyen süreçte sığlaşıp bataklık halini alması kaçınılmazdır.” dedi.

“MİLLİ SERVET İSRAF EDİLİYOR”

Dr. Eruz, “119km2 yağış havzasına sahip göl, her sel sonrası oluşan dolma ve sığlaşmayı gidermek için, ekolojik yapı ( sucul ve kıyı ekosistemleri), aşırı kil ve nutrient yükü dikkate alınmadan, mekanik yöntemlerle boşaltılmaya çalışılıyor maalesef. Göl temizleme için uygulanan çok pahalı, Kasım 2019 da 37.500m2 göl aynasında, 17 iş makinesi ile, 4.5 ay sürede, 180.00m3 kazı ve taşıma gerçekleştirildiği açıklanmıştır” diyerek, mekanik temizleme ile milli servet ve ülke kaynaklarının israf edildiğini söyledi.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMAYAN YÖNTEMLERLE GÖL KURTULAMAZ”

Sürdürülebilir olmayan, mekanik yöntemlerle dolan rusubatı uzaklaştırma ile gölün kurtulamayacağının altını çizen Dr. Eruz, “Halbuki son temizlemeden 6 ay- bir yıl önce de aynı işlem gerçekleştirilmiş ancak dolma önlenememiş idi. Sorunu kaynağında, heyelan ve toprak erozyonunu ait olduğu yamaçlarda tutacak önlemlerle çözmedikçe sonu gelmeyecek dolmalar la, gölün hem yüzey alanı hem de hacmi hızla kaybedilerek Sera Gölünün, son dönemlerde yaşanan ötrofikasyon ( kabaca besin elementi artışına bağlı aşırı fitoplankton gelişimi) ve ilerleyen süreçte sığlaşıp bataklık halini alması kaçınılmazdır.” diye konuştu.

İLGİLİ BİRİMLERİ ÖNLEM ALMAYA DAVET ETTİ

Göle boşalan katı atık, kimyasal kirleticiler, gübre ve kirletici etkenler kontrol altına alınmadan gölün kirliliğinin önlenemeyeceğini belirten Dr. Eruz, “Gölün oluştuğunda 25m olan en derin yeri 13-15m ye düşmüş, büyük kısmı bir ya da birkaç metreye kadar sığlaşmış durumdadır. Üniversiteye yaptırılacak bilimsel projelerle havza ve gölün ekolojik ve fiziksel durumu, talepler, tehditler ve çözümler ortaya konmalı. İlgili kurumların DSI, Milli Parklar, Tabiat Varlıkları, Çevre, Tarım, Orman ve Belediyeler ortak planlama, müdahale ile önleyici tedbirler alınmaması durumunda, gölün dolması ve kirlenmesini dere üzerinde planlanan sediment tutucu bentlerin çözmesi de mümkün olmayacaktır.” dedi.