YENİ BİR YOL! YENİ BİR HAL!


Ahmet Davutoğlu daha partisini kurmadan eski yol ve dava arkadaşlarına sert mesajlar yollamaya başladı. Erdoğan ve Bahçeli’ye yönelik olarak “7 Haziran - 1 Kasım arası terör defterini açarsam insan içine çıkamazlar” dedi.
 

Peki ne oldu 7 Haziran - 1 Kasım tarihleri arasında!!

Ak Parti ilk defa meclis çoğunluğunu yitirmiş ve tek başına hükümet kurma gücünü halktan alamamıştı. Bunun üzerine Davutoğlu hükümet kurma arayışına girmiş kendi Başbakanlığında CHP ile ortaklık arayışına başlamıştı. Ak partinin tek başına iktidarı kuramayacağını gören terör yandaşları, istikrarsızlığı daha da derinleştirmek adına ülke genelinde terör eylemlerine başlamışlardı. Bu eylemlerde 167 güvenlik görevlimiz, 5 aylık dilimde şehit olmuştu. Çözüm süreci denen aslında temelsiz, bir yanı hep eksik kalan saçmalık bizzat terör örgütünün eliyle bitirilmiş, fahişe ile yatağa girilmeyeceğini bir kere daha anlaşılmıştı. 
 

Peki Davutoğlu her şeyi bilmesine rağmen neden böyle bir açıklamaya gerek duydu? Kime veya kimlere hangi mesajı verme derdinde? Koltuk denen melanet insanda ne omurga bırakıyor, ne de samimi bir duruş. Eğer ortada içine sindiremeyeceğin bir yanlış var idiyse neden o gün sustun diye sormazlar mı insana? Neden kamuoyuyla paylaşmadın demezler mi? 
Siyasetiniz, hırsınız, benlik duygunuz, dava adamlığınızın önüne geçmiş durumda. Dün kardeş iken bugün kanlı bıçaklı olmak başka neyle izah edilebilir ki! Size önerim, önünüze gelen tercih ölümde olsa onurlu olanı seçiniz lütfen. 

 

Siyaseten intiharı seçmiş birinden başka bir tavır beklemek zor olurdu. Artık Halk TV'ye çıkar, ne kadar demokrat bir insan olduğunuzu haykırır, ben zaten Atatürkçüydüm veya Kemalisttim der ve orada toplanan yaşlı başlı insanlardan bolca alkış alırsınız. Aynen Abdüllatif Şener gibi doğru yolda olduğunuzu zannedip Konya’dan CHP 2. sıra milletvekili adayı olarak ödüllendirilir, partinizle birlikte CHP’nin bastonu olarak siyasete devam edersiniz.


Yine 23 Ağustos tarihinde hem Kılıçdaroğlu hem de Davutoğlu kanadından gelen bir açıklama dikkatimi çekti. Davutoğlu; “Yeni bir hal’i yeni bir yola bağlayalım” derken, Kılıçdaroğlu; “Türkiye çok yakın zamanda güzel bir yolun başında yürüyecek” diyordu. Benzer söylemler bir tesadüfle izah edilebilir mi sizce? Küresel güçler kendi çıkarları için önce MHP’yi böldüler, şimdi ise sıra Ak Parti’de. MHP’den ayrılan İYİ Parti, CHP iktidarı için gerekli olan etkiyi sağlayamadı. Sırada Gül, Babacan ve Davutoğlu’nun kuracağı parti var. Küresel güçlerin politikaları tıkır tıkır işliyor. Ancak unuttukları bir şey var, oda


Sonuç olarak küresel güçler ve ülkedeki muhalefet hedef tahtasına Recep Tayyip Erdoğan’ı koymuş durumda. Cumhurbaşkanının çevresindekiler ve Bakanlar da yapmış oldukları atamalarla adeta buna çanak tutuyorlar. Birileri 50 + 1’e ulaşmak için çalışırken birileri de gerekli altyapıyı hazırlıyor. Sayın Gül, Babacan ve Davutoğlu; keşke derdiniz ülke menfaati, adalet, kardeşlik, kalkınma ve birlikte yaşamı kurma olsa. Keşke amacınızın Türkiye sevdası olduğuna inansak. Keşke ezilmiş egonuz ve koltuk sevdanız ön plana çıkmasaydı. Hafızalarımızda hep iyi olarak hatırlansaydınız.
Farabinin dediği gibi; “Toplum sevgiyle kaynaşır, adaletle yaşar, dürüstlükle ayakta kalır.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.