UYAN EY HALKIM

Amerika Birleşik Devletlerinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimine 1987’den itibaren uyguladığı silah ambargosunu 2019 Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji Ortaklığı Yasası kapsamında kaldırılmasına karar verdi. Bu şu anlama geliyor, Türkiye kurtlar sofrasına kondu. İç siyaset gündemiyle yeterince oyalandık. Artık ülkenin gerçek gündemine dönme vaktidir.
Ülkemizin Akdeniz’de kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesi 200 deniz milidir. 370 kilometre alanı kapsayan bir sahadan bahsediyorum. (Bir deniz mili 1,852 metredir). Sosyal medyadaki kısır tartışmalar sanki Osmanlı’nın son dönemlerini hatırlatıyor bizlere. İnsanlarımızın azımsanamayacak bir çoğunluğu Doğu Akdenizden bi haber. Dünya oraya gözünü çevirmiş yüzyıllık politikalar yaparken biz hala kısır iç siyasi tartışmalar ile kendimizi oyalıyoruz. Dev bir neslin evlatlarını cüceliğe mahkum edersen bundan fazlasını bekleyemezsin.
Cebinden parası alınmış insanlar, düşünemez olmuş. Nefsini vatanın bekasından önde tutar olmuş. Deniz üzümü misali gıdayı garantiye alınca kendi beynini yemeye başlamış. Oysa Akdeniz’deki yer altı zenginliklerinin kendisine neler getireceğini bilse bir gün dahi uyumadan ekonomik bağımsızlık uğruna kendini feda eder. ABD, enerji, milletinin refahı, sömürü düzeninin devamı için kendi yerine vekalet savaşı verecek ordular kuruyor. PKK, YPG, SGD, HAŞDİ ŞABİ bunlara en güzel örnektir. Şimdi de Güney Kıbrıs yönetimine silah vererek kendi çıkarı için savaşacak bir mahalle kuruyor.
Şahsen şuna emin olabiliriz, kuşatılan Türkiye ile ABD’nin savaşı herkesin beklediği gibi Doğu Akdeniz’de olmayacak. Doğu Akdeniz’den dikkatimiz dağılsın diye kıyameti İdlib’de, Afrin’de koparacaklar. Tüm verilen sözlere rağmen Mümbiç’i bırakmamalarındaki temel neden bu. 
Devleti yönetenlerin milli ve yerli olması, yerli silah sanayisine önem vermesi bizi güçlü kılacaktır. S-400’lerin alınması ülkenin hava sahasının korunmasından daha önemli anlamlar içeriyor. Mesela, karada askerimizi güçlü tutmayı ve ülkenin bağımsız karakterinin korunmasını. S-400 öylesine alınmış bir karar değil gelecek nesilleride etkileyecek stratejik bir karardır ve elzem bir durumdur. Biz sırtımızı devletimize yasladık bekliyoruz. Millet devletine sahip çıkarsa devlet de masada, sahada güçlü olur. Artık titreyip kendimize gelme vaktidir. Vatanına, devletine, yönetimine her zamandan daha fazla sahip çıkma vaktidir. Geç olmadan uyan ve kendine gel sevgili halkım. Unutma; onların tuzakları dağları yerinden oynatacak kadar güçlü olsa da Allah’ın planı daha güçlüdür ve kesindir.
Yazımı kendimize gelmemiz adına bir nasihatle bitireyim:
‘Dervişe sorarlar, kime kıymet verilmeli diye?
Derviş; Hak edene der.
Hak edeni nasıl anlayacağız?
Derviş; önce sen hak edeceksin, sen hak ettiğinde karşına çıkacak zaten der.’ Evet biz yola mükellefiz takdir Allah’ındır.