TARIM POLİTİKALARI ÇÖZÜM ODAKLI OLMALI

TÜİK ve SGK verilerine göre çiftçi sayısı 2018’de %38 azalmış. Neden ithal ediyoruz, neden işsizliğin %14-15’lerde olduğunun cevabı burada gizli aslında. Kabul edelim etmeyelim tarım çöküyor. Marketlere girdiğimizde bakliyatın menşeine bakalım gerçeği görürüz.
Köylerde tarım yapan genç nesil kalmadı, köyde kalanlar sadece kendisine yetecek kadar bir alanı eker oldu. Sütünü, yoğurdunu, ekmeğini, tavuğunu marketlerden alır oldu. Hayvancılık yok denecek kadar dibe vurdu. Felaket tellallığı yapmıyorum, herkes kendi köyünden, kendi çevresinden baksın etrafına. Benim köyümde eskiden her evde çok sayıda koyun, sığr ve camış bulunurdu. Dağın başındaki tarlayı dahi ekerdik. Üretimden geliyor, üretmeyi biliyorduk. 
Günümüzde genç nesil tarıma ilgisiz, şehrin şatafatlı hayatına özenip asgari ücretle de olsa orada çalışıp köyünde üretme yoluna gitmiyor. Bunun bir çok sebebi var. Bağkur oranlarının yüksekliği, üretmenin zorluğu, ürünü pazarlayamama, gübrenin pahalı olması, ürettiğini satamama, miras kavgası gibi.....

Tarım çöküyor ve tarıma dayalı ithalat artıyor dostlar. Devlet desteğini ürüne değil de gitti araziye verdi. Çiftçi kolayı seçip aldığı parayla yetinme yoluna gitti. Devlet eliyle üretimden çekildi. Artık liyakata önem vermeliyiz. Könfüçyüs’ün dediği gibi; ‘Bir yerde küçük insanların büyük gölgesi varsa, orada güneş batıyor demektir.’
Bizim görevimiz bu insanlara köylerinde oturmanın, çiftçilik, hayvancılık yapmanın şehirde oturmaktan daha avantajlı olduğunu anlatmamız ve inandırmamız lazım. Köy okulları yeniden açılıp, bölgeler oluşturarak köylülere ücretsiz tarımsal destekler sağlanmalı. Zıraat mühendisleri bu bölgelerde mecburi göreve tabi tutulmalı. Bilinçli ve planlı tarım politikaları şart. Endüstriyel tarımın yanında aile çiftçiliğine gerekli destek verilmeli. İnsan, insanın çözümü olmalı düğümü değil.
Hükümet işssizlik oranını azaltmak amacıyla İşkur üzerinden bir politika uygulamaya başladı. Amaç istihdamı arttırıp işsizliği azaltmak. Ancak bu soruna çare olmaktan çok sorunu büyütmekte, insanları tembelliğe itmekte. Üretmeden, çalışmadan kolay geçim kapısına dönüştürme yoluna itti. İşkur önlerinde anlamsız kuyruklar oluştu. İnsanlar altı ay, dokuz ay iş sahibi olmak için İşkur önlerinde, partilere ait il başkanlıkları önünde nöbet tutar oldu. Teşkilatlardaki bazı uyanıklar bu durumu kendine iş kapısına dönüştürüp buradan bekleyen garibanlar üzerinden ya nufuz yada para devşirme yönüne gittiler. 
Artık üretmeyi unutan, asgari ücrete kendini mahkum eden bir nesil yetişmeye başladı. Bu durum ülkemin geleceği açısından korkutucu bir hal almaya başladı. Bunun önüne geçmek için devlet büyüklerimize 26 Şubat 2019 yılındaki önerimi tekraren yazıyorum. Çözümü basit, sonrasında devletimin kazanacağı bir öneri. Bu önerinin temelinde insanlara balık tutmayı öğretme amacı var. Nasıl mı.? 
Öncelikle devletin bizzat içerisinde olacağı bir üretim hamlesi başlatalım. Ülkemizin ekilebilir alanlarına geniş çaplı seralar kuralım, seraları sınıflandıralım, yine mandıralar kuralım. İnsanları maaşlı olarak buralarda çalıştıralım. Ürettikleri ürünleri devlet eliyle satalım. Belli bir noktaya gelince bu yerleri cüz’i miktarla oraları işleten kişilere satalım. Ardından maaşı keselim ve kendisinden sattığı ürün karşılığında %5 gibi bir vergi alalım. Önerim uçuk gibi gelebilir, ancak zaman içinde ülkeyi dönüştürecek bir hale dönüşecektir. Böylece patates, soğan, domates, biber ve patlıcanı konuşmanın önüne geçmiş oluruz. Üretmeyen sadece tüketime yönlendirilen bir ülke yok olmaya mahkumdur. Bir ülke üreterek kalkınır. Ürettikçe tekelleşme azalır. Tanzim satış yerlerine gerek kalmaz. Hem üreten mutlu olur, hem halkımız mutlu olur hemde devletimiz kalkınır.
Hayat, gerektiğinde susabilenlerin kazandığı bir sınav olsada tarım konusu susmayı değil az konuşup, çok  üretmeyi ister. Unutma; sen güneşe yok demekle güneşin aydınlığını, ay yok demekle ayın mehtabını gizleyemezsin. Önce kendin ol ve kendine inan ki yarın başkaları sana efendilik yapmasın

Anahtar Kelimeler:
SgkTarımTuikKötMandıra
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.