“IRKÇI SALDIRILAR BENİ DEAŞ’LI YAPTI”

Keskin nişancı, Rus uçaklarının bombaladığı Rakka’da eşini ve kızını kaybetti

Almanya’nın Kuzey Ren - Vestfalya Eyaleti'nde yer alan Ahlen Kasabasında yaşayan Trabzonlu G.T., ırkçı saldırılar nedeniyle DEAŞ terör örgütüne katılma kararı aldığını itiraf etti.  Sorguda, Suriye’den Türkiye’ye dönüş hikayesini anlatan T.G., Şeri Nazar (Bir odada kızın ailesinden biri olmak şartıyla, kızın damat adayına peçesini açarak yüzünü göstermesi) usulüyle tanıştığı M.K. adlı kız ile evlendirildiğini ve bir kız çocuğunun dünyaya geldiğini söyledi. T.G., Rusların Rakka’da bir pazarı bombalamasının ardından kendisinin yaralandığını eşini ve kızının saldırıda hayatını kaybettiğini üç gün sonra hastanede öğrendiğini belirtti. 
İSLAMİYETİ YAŞAMAK İÇİN DEAŞ’A KATILDI
Almanya’dan havayoluyla Trabzon’a gelen ve Trabzon’da bir gece konakladıktan sonra karayoluyla gittiği Gaziantep üzerinden Suriye’ye geçerek DEAŞ  terör örgütüne katılan T.G., başından gençleri sınırda polise anlattı.  İslamiyeti yaşamak adına gittiği Suriye’de eşini ve kızını kaybeden T.G., Suriye’de yaşadıklarını ve Türkiye’ye dönüş yolunda başına gelenleri anlattı.
TRABZON’A GİDİŞ- DÖNÜŞ BİLETİ ALDIM 
Almany'da yaşadığı ırkçı saldırıların kendisinşi Suriye’de kurulacak İslam Devleti’ne gitmesi yönünde tetiklediği belirten T.G., şunları söyledi: "İnternet üzerinden dini içerikli videolar izledim. Bu sırada bol kıyafetler giyince ırkçı saldırılara uğradım. Almanya’da plastik fabrikasında çalışırken, maaşımı aldım ve dikkat çekmemek üzere Türkiye’ye gidiş dönüş uçak bileti aldım. İstanbul üzerinden Trabzon’a geldim. Şehirde bir gece otelde kaldım. Ertesi sabah otobüsle Gaziantep’e gittim. İnternet kafeden bağlantı kurdum ve bana verilen üç ayrı telefonu aradım. Sonra bir taksiye bindim ve buluşma noktasına gittim. Burada Enes kod adlı D.B. isimli şahısla buluştum. İçerisinde 15 kişini olduğu bir araca bindim. Araçta Özbek, Rus ve Çeçenler vardı. Buradan bir okula götürüldük. 600 kişiden 70’i Türk’tü. 
DRONE KONTROL OLDUĞU İÇİN DAĞITILDIK
Bulunduğumuz kamp Drone ile kontrol edildiği için dağıtılma kararı alındı. Burada 15 gün silah eğitim almıştım. 150 kişi Humus’a gittik. Bizi DEAŞ’ın Özgür Suriye Ordusu’ndan aldığı Berri’ye götürdüler. Kaleşnikof marka silah verdiler. İki ay kaldıktan sonra izin alarak Rakka’ya geçtim. Bir süre sonra geri döndüm. Kanas keski nişancı tüfeğini nasıl kullanacağıma dair videolar izledim.  Bir süre sonra Emir Düccane Tunusi’den kanas silah eğitimi talep ettim. 2015 yılı Şubat ayında silahı aldım. 2015 yılında Suriye Rejim Güçlerine karşı 300 DEAŞ mensubuyle birlikte Palmira Savaşına katıldım.  Görevim 5 kişiyle birlikte rejim güçlerinin Tetmor hapishanesindekileri kurtarmaktı. 500 kişiyi kurtardık. Savaşta 115 kayıp verdik. Esat güçleri 450 kayıp verdi. Burada 12 bin adet kaleşnikof, 17 bin adet biksi, 3 milyon uçaksavar mermisi, milyonlarca otomatik tüfek mermisi DEAŞ’ın içerisindeki hilafet ordusu tarafından ganimet olarak alındı. Bize de 200 dolar ödül verildi. 
ŞERİ NAZAR USULUYLE EŞİMLE TANIŞTIRILDIM 
Bir süre sonra Rakka’ya gittim. Burada Ebu Hamza kod adlı kişi ile tanıştım. Bana M.K. adlı kız kardeşiyle evlenmemi istedi. Bende 2015 yılı Eylül ayında Şeri Nazar usulüyle M.K. ile tanıştık. Evlenebilmek için kan verdik. Kanlarımız temiz çıkınca nikah kıydık. Rakka’da tuttuk. Daha sonra birliğime döndüm. 2015 yılı Ekim ayında ise rejim güçlerinin elinde bulanan HOYESİS’teki eyleme kanasçı olarak katıldım. Çöl bölgesi olduğu için operasyonlar gece yapılıyordu. Bu bölgeyi rejim güçlerinde aldık. Ganimet olarak 10 adet tank, 120’lik 3 adet  20 km menzilli top, 3 adet kamyon arkasına atılan 40 km menzile roketatar rampası aldık. Birliği döndükten sonra 2 hafta evlilik izni alarak evime döndüm. 
KURTULMAK İÇİN BABAMDAN YARDIM İSTEDİM
Eşim hamile kalmıştı. 2016 yılında DEAŞ’ın elindeki Elbab’a Türkiye’nin operasyon yapacağını duyunca yapıdan çıkmak için babamı aradım. 2000 EURO para istedim. Para ulaşamadan sınırlar kapandı ve operasyon başladı. 2016 yılı Kasım ayında Halid Ebu Süleyman savaşına kanasçı olarak katıldım ve 1 ay sonunda Esad rejimin elindeki tüm petrol kuyularını aldık. Bu savaşta ganimet olarak 100 tank, onlarca havan topu, silah ve mühimmat alındı. 
RUS UÇAKLARI BOMBALADI EŞİM VE KIZIM ÖLDÜ
Bir yıl sonra kız çocuğum oldu. 2017 yılı Şubat ayında Rakka’da Pazar yerine bomba atılınca kızım ve eşim öldü. Ben üç gün sonra kendime geldim. Eşimin abisi bana fotoğrafları gösterdi. Beni PKK’nın Rakka’ya gireceğini anlaşılması sonucunda beni bir köye gönderdiler. Orada bir evde insanlar bana bakıyordu. 2017 Temmuz ayına kadar bu evde kaldım. Bu dönemde DEAŞ terör örgütünden ayrılma kararı aldım. Örgüte katıldığıma pişman olmuştum. Türkiye’ye gitmek için Ebu Abdullah Emirati adlı kişiden yardım istedim. Çünkü abisi istihbaratta görevliydi. Onu ikna ettim ve bana yardımı kabul etti. 
SURİYE’DE BİR KAÇAKÇIYLA BULUŞTUM
Tohmaz Köyünde, Emirati’nin abisinin yönlendirmesiyle birlikte bir kaçakçıyla buluştum. Halep’ten İdlib’e yola çıktık. Suriye Ordusuna yakalanmadan Serhat Köyüne kadar geldik. Ancak bizi Heyeti Tahrir-i Şam (HTŞ) mensubu kişiler yakaladı. İdlib’teki Sincar Merkez Hapishanesine getirdiler. Orada ellerim bağlı olarak yemek yedim. 70 gün kaldıktan sonra bana işkence yaptılar. Burada bir Türk bana yardım etti ama yüzünü görmedim. Beni merkez hapishanesine gönderdiler. Suriye rejimi HTŞ’ye yönelik saldırılar düzenliyordu. Bir gece apar topar beni ve 38 kişiyi DEAŞ’ın bulunduğu bir köye götürdüler ve rejime karşı savaşmamı istediler. Gittiğimiz yerde 1000 kişi vardı ama silahımız yoktu. Tek kurtuluşum ÖSO bölgesine geçerek teslim olmaktı. ÖSO Bölgesine geçmek için hareket ettim ve rejim saldırısına uğradık. 600 kişi öldü. Benim de bulunduğum 350’ye yakın insan da ÖSO bölgesine geçerek teslim oldu. Felak Şam Grubunun 2 ay hapishanesinde kaldım. Türk olduğum için beni Çeş-İdlib grubuna verdiler. Burada Fransız olan bir kişiyle 5 gün kaldım. Burada ayrıca Lübnanlı bir kişi daha vardı. Lübnanlı ve ben yer altında 9 ay kaldık. Daha sonra serbest bırakıldık ve Türk yetkililere teslim edildik. Trabzon Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan T.G. cezaevine gönderildi.