DEVLET AKLI

Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika seyahati dönüşü rejimin ve Rusya’nın İdlib’e yönelik saldırıları sonrası uçakta yapmış olduğu açıklamada; ‘Astana süreci bitmiştir’ diye açıklama yapmıştı. Peki bu açıklama sonrası ne oldu;
Rusya ilk olarak El Bab’da bulunan Suriye Milli Ordusu unsurlarına yönelik hava saldırısı gerçekleştirdi.
03 Şubat sabahı kendilerine haber verilmesine rağmen Suriye rejimi Türk askeri konvoyuna saldırarak 6 askerimizi şehit etti. Yaralı askerimiz var. Bunların bilinçsizce yapılan öylesine hareketler değildir. Rusya’nın bilgisi dışında gelişen bir olayda değildir.
01 Temmuz 2019 tarihli Uyan Ey Halkım isimli yazımda ‘Şahsen şuna emin olabiliriz, kuşatılan Türkiye ile ABD’nin savaşı herkesin beklediği gibi Doğu Akdeniz’de olmayacak. Doğu Akdeniz’den dikkatimiz dağılsın diye kıyameti İdlib’de, Afrin’de koparacaklar.’ diye bir öngörüde bulunmuştum.
18 Ekim 2019 tarihli Mıke’ler Ve Er Doğanlar isimli yazımda ise ‘Daha öncede söylediğim gibi, ABD ve Rusya Suriye’de rakip değil ortaktır. Doğu ve Batıyı paylaşan iki müttefiktir. Türkiye ise her ikisinin oyununu bozan güçlü bir oyun kurucu.’
Evet sevgili dostlar; kıyamet İdlib’de kopuyor. Doğu Akdeniz’in, Libya’nın, Mavi Vatan’ın, Fırat Kalkanının, Barış Pınarının ve Zeytin Dalı operasyonlarının intikamı alınmak isteniyor. 
Küresel ekonomik pazardan Türkiye’nin pay almaması için mücadele veriliyor. Bizi kendi coğrafyamızdan koparma gayreti içerisindeler.
İdlib önemli bir hattır ülkemiz için. Anadolunun, Hatay’ın koruma kalkanıdır. Nusayri, Şii çetesinin gelecek planlamasının akamete uğratılmasının merkezidir. Her dört Suriyeliden birinin sığındığı, rejimin katliamından kaçan gariplerin yurdudur. Bu alanın kaybedilmesi Anadolunun güvenliğinin zaafa uğratılması manasına gelecektir. Terör devleti hayalinin yeniden canlanması demektir. 
İsrail’in Türkiye’ye ebedi komşu olması, Fırat’a kadar olan tüm bölgenin tehlikeye düşmesi demektir. Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekasının mührüdür. Savunma hatlarımızın anadolu içlerine çekilmesinin engelidir. 
Bu saatten sonra Suriye Türk toğrağıdır. Şehit kanları ile sulanan her bölge bizim tapu kaydımız, ganimetimizdir. 
Emperyalistlere ve bölgede onların maşalığını yapan mezhepçi İran’a bölgeyi dar etme vaktidir. Rusya, ABD, İsrail, İngiltere, Fransa, Almanya ve İran müttefik devletlerdir. Yedi düvel görmek isteyenin geçmişe gitmesine gerek yok, günümüzde sahaya bakmak yeterlidir. O dönem maşa Yunan’dı, bugün İran yarın bir başkası olabilir. Bu söylemlerim bir savaş çığırtkanlığı değil büyük resmi görme girişimidir.
Türkiye bu süreçte dikkatli olmalı. Tüm planlarımızı uluslararası hukuka uygun şekilde atmalıyız. Terör örgütleri ile anılacak en ufak bir riske dahi izin vermemeliyiz. Diplomasi elden bırakılmamalı.
Kanlı ve Küresel oyuna karşı devlet aklına her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Suriyedeki savaşı tezgahlayanlar bizi yeni bir tuzağın içine çekmemeli. Buna izin vermemeliyiz. Bünyemize Suriye muhaliflerinin tamamını içine alan bir politika izlemeliyiz. 
Unutmayalım, Suriye'de komşumuz Rusya ve ABD’dir. Politikalarımızı bu dengeler üzerine şekillendirmeliyiz. Kuzuyu yemek isteyen Tilki ile Kurt’un planına alet olmayalım.