İŞTE ALİ ÖZTÜRK'ÜN O YAZISI
Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğuna kaybettiği seçimi hileli bir yöntemle ve hakkı olmadan alarak oturduğuna inandığımız Yusuf Turgut, mahkemede kaybetti. Kongre sürecindeki tutumunu eleştiren 2016 ve 2017 tarihli yazılarımızı mahkemeye taşıyan Yusuf Turgut, mahkemeden gazetecilik dersi aldı. Yusuf Turgut, kendisine yönelik eleştiri ve yorumlarımızdan manevi zarara uğradığını ileri sürerek yasal faizi ile birlikte bize manevi tazminat davası açmıştı. Ama kendisi mahkum oldu.
Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 2018 yılı başında verdiği kararla günebakış’taki yazılarımızın hakaret içermediğini, tamamen gerçekleri yansıttığını, Cemiyet seçimleri sürecinde yaşanan olayların ele alındığını belirtmiş ve Yusuf Turgut’un hakaret iddiasının gerçek olmadığı kararını vermişti. Yusuf Turgut, yerel mahkemenin kararını İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. Biz de kararın kesinleşmesini beklediğimizden o tarihte gündeme almamıştık. Yani kamuoyu ile paylaşmamıştık. Samsun İstinaf Mahkemesi hakimleri (4 hakim) oybirliği kararı ile Yusuf Turgut’un itirazını reddetmiş ve yerel mahkemenin “Tüm delilleri topladığını, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediğini, ihtilafın doğru olarak tanımlandığını ve kararın usul ve yasaya uygun olduğu” hükmüne vardı. Yani Yusuf Turgut bizimle ilgili açtığı tazminat davasını kaybederek bize ödetmek istediği tazminattan daha fazlasını ödemek zorunda kaldı.
Yusuf Turgut, kendisi ile ilgili kullandığımız ‘Zavallı’ tabirinin incitici ve hakaret içeren bir ifade olduğunu iddia etmişti. Halen aynı noktadayız. Trabzon Gazeteciler Cemiyeti az da olsa var olan kredibilitesini Yusuf Turgut döneminde tamamen kaybetmiştir. Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı döneminde bir kez daha görüldü ki Yusuf Turgut’un sevk ve idare iradesi yoktur.
Kendisi dışarıdan gelen yönlendirmelerle hareket etmiş ve hiçbir irade koyamamış bir başkandır. Düşünebiliyor musunuz, bir gazeteci darp ediliyor ama Yusuf Turgut, Cemiyetten kınama kararı dahi yayınlayamıyor. Darp edilen gazeteciye el altından çiçek yolluyor. Ve çiçeği kendisine iade ediliyor. Bu yaklaşım tam bir zavallılık göstergesidir. günebakış gazetesi muhabiri, KESK’teki basın toplantısına alınmıyor ama Yusuf Turgut’un ve yönetiminin çıtı çıkmıyor. Belki de hoşlarına bile gidiyor! Yusuf Turgut kimseyi ama kimseyi üzmemek ya da kimseden bir eleştiri almamak üzere Pollyanna tipi bir gazetecilik yapıyor. Yusuf Turgut’un gazeteciliği herkese yağ çeken, herkesi öven ve hiçbir zaman hakkı sahibine teslim etmeyen bir gazetecilik anlayışıdır! Hâlbuki gazeteci, önce aykırı olmak zorundadır. Doğruyu yazabildiği kadar, yanlışa da yanlış diyebilmelidir. Bugün burada gazeteciliğin ne olduğunu anlatacak değiliz. Bu şehirde toplum kimin gazetecilik yaptığını ve kimlerin neler yaptığını iyi biliyor. Ama bir kez daha gördük ki birileri gazetecilik yapmıyor. Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı ise yapamıyor.