İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında görevliyken açığa alınan iki savcının, 'rüşvet', 'görevi kötüye kullanma', 'nüfuz ticareti', 'göreve ilişkin sırrınaçıklaması' ve 'gizliliğin ihlali' suçlarından 7 yıl 10 aydan 28 yıl 6 aya kadar hapsi istendi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheliler L.K. ve İ.B.’nin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında görevli savcı oldukları ve 8 Mart 2019'da HSK tarafından görevlerinden uzaklaştırıldıkları belirtildi. Görevinden uzaklaştırılan şüpheli L.K.’nin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunun dosyasının şüphelileri olan M.A. ve A.K. ile yakın irtibatlı olduğu iddia edildi. Bu şahıslarla birçok soruşturma dosyası hakkında görüşme ve yazışma yaptığı, bilgi alışverişinde bulunduğu da ileri sürüldü.
“HEMEN DEVREYE GİRELİM”
Şüpheli L.K.'nin başka şüphelilerle aralarında geçen yazışmalarda “Hemen devreye girelim”, “Bitirelim”, “50 bin hazır”, “Abi tamam çarşamba bitermiş fakat rakam az”, “Rakam ne diyorlar”, “Ankara usulü”, “Yüzde on”, “150 bin mi”, “Talep gibi istiyoruz” diyerek iş takibi yapıp menfaat teminine çalıştığı ve bir dosyanın davacısından 75 bin 500 lira maddi menfaat sağladığı iddia edildi.L.K.'nin şüpheliler M.A. ve A.K. ile makam odasında görüştüğü, görevli olmadığı soruşturmalar hakkında sorgulama yaptığı da belirtildi. L.K.’nın, şüphelilerle whatsapp yazışmalarının bulunduğu, aldığı bilgileri bu kişilere aktardığı, maddi menfaat temin etmeye çalışmalarına yardım ettiği değerlendirilmesi yapıldı.
FETÖ SORUŞTURMASINI UYAP’TAN SORGULATMIŞ
İddianamede şüpheli olan savcı L.K.’nin, İsviçre'de şirketi olan ve Türkiye'de yatırım yapmak için gelen bir kişinin FETÖ suçlaması ile ilgili soruşturmasının durumunu yine görevli olmadığı halde ricayla UYAP sisteminden sorgulattığı, dosyanın işlemlerinin hızlandırılması için soruşturma savcısına tavassutta bulunduğu öne sürüldü.
GÖZALTINA ALDIRMAK İÇİN 900 BİN DOLAR
Bir avukat, şirket başkanı ve ortağıyla bir restoranda buluşan şüpheli savcı L.K.’nin, bu kişilerle arkadaşını istihbaratçı diye tanıştırdığı, çekleri icraya verilen şirket başkanının şikayet dilekçesinin nöbetçi olduğu güne verilirse kendisine düşüceğini söylediği, örgüt kapsamında diğer şahısları şüpheli yapacağı anlaşmasına vardığı bilgileri iddianamede yer aldı.İddianamede şüpheli savcı L.K.’nin işi halledeceğini taahhüt ettikten sonra şirket sahipleriyle işin tamamlanması karşılığında, önden 100 bin dolar, şahısları gözaltına aldırdıktan sonra ise 900 bin dolar olmak üzere bir milyon dolar maddi menfaat elde etmek konusunda anlaştığı öne sürüldü.
“PARAYI MAKAM ODASINDA ALDI” İDDİASI
İddianamede şüphelinin diğerlerine istihbaratçı olarak tanıttığı kişiden nöbetçi olduğu tarihte adliyede 7. kattaki odasında 60 bin dolar ile “kalan 540 bin dolar” yazılı bir not kağıdı aldığı tespitlerine de yer verildi. L.K.’nin ifadesinde, M.A.’nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının bir soruşturmasında tutuklandığında kendisinden para istediğini, bu kişiye para vermemesi nedeniyle bu olayları tamamen uydurduğu, soruşturmayla ilgili işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu öne sürdü. L.K.’nin, şüpheli kişilerin kendisinden ya da başkalarından çıkar sağladıklarını bilmediğini, sorgulamaların ön bürodan dahi öğrenilebileceğini, mesajların menfaat temini ya da iş takibi amacıyla olmadığını, bir arkadaşı tarafından kendisine iletilen durumu sorulan konular olduğunu iddia ettiği belirtildi. Bir davanın davacısı olan M.Ö.’den gelen paranın ise kendisine burs şeklinde gençlere yardım etmek için peyderpey gönderildiğini iddia eden L.K.’nin bu amaçla para sarf ettiğini söylediği kaydedildi.
DOSYA İÇERİĞİ VE KAMERA KAYITLARI UYUMLU
Öte yandan M.A.’nın beyanında geçen rüşvete konu paranın adı geçen cumhuriyet savcısına teslim edildiğine ilişkin anlatımların dosya içeriği ve kamera kayıtlarıyla uyumlu olduğu da iddianame yer aldı. İddianamede diğer şüpheli İ.B.’nin de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunun bir dosyasında şüpheli olan F.T. ile yakın ilişki içerisinde olduğu, bir dosyada “kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” alınması karşılığında dosya şüphelisinden aracıyla 100 bin dolar menfaat temin ettiği, başka bir şüpheli O.S. ile de 200 bin lira menfaat sağlamak için anlaştıkları, diğer şüphelilerden de menfaat temin etmek üzere girişimde bulunduğu anlatıldı.
GÖREVİ OLMAYAN DOSYALARI SORGULATMIŞ
Şüpheli savcı İ.B.’nin görevi olmayan bir soruşturmanın başsavcı vekili onayı yapılmadan “kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın” örneğini dosya şüphelilerinden F.T. ile paylaştığı, görevi olmayan dosyaları sorgulattığı değerlendirilmesinde bulunuldu. İddianamede, şüpheli İ.B.'nin, İstanbul Adliyesine gelecek yabancı heyetin karşılanması konusunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan tarafından hazırlanan ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Hasan Yılmaz tarafından iletilen mesajı şüpheli F.T'ye gönderdiği öne sürüldü.
YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAĞININ KALDIRILMASI İÇİN 250 BİN LİRA
Görevi olmayan bir soruşturmayla ilgili İ.B.’nin, dosya şüphelilerinin yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi karşılığında aracılarla 250 bin lira menfaat temini için anlaştığı, 50 bin lira maddi menfaat karşılığı dosyada adı geçenler lehine işlem yaptığı da iddianamede anlatıldı.
İddianamede, şüpheli İ.B.’nin ifadesinde, başkasından ele geçirilen yazışmalardan dolayı kendisine isnatta bulunulmasının hakkaniyet ve temel hukuk ilkelerine bağdaşmadığı, konuya ilişkin şüphelilerin umreye gidecekleri için pasaportlarındaki tahditlerinin kaldırılmasını talep ettiklerini, adliye içerisinden ve dışarıdan bu kişilerin mağduriyetlerinin birkaç yerde kendisine ulaşınca ifadelerinin bir an önce alınmasında özen göstererek, yakınmalarının önüne geçmeye çalıştığını söylediği kaydedildi.
Şüpheli İ.B.’nin ifadesinde, kendisine yöneltilen suçlamaların yersiz olduğunu, adliyedeki heyetin karşılanması konusunda iletilen mesajı savcı arkadaşları ile paylaşmış olabileceğini, ancak bu mesajı başka kimse ile paylaşmadığını söylediği de öne sürüldü. İddianamede, şüpheli İ.B.’nin, F.T. ile beşeri münasebet geliştirirken gereken dikkat ve özeni göstermeyerek hataya düştüğünü kabul ettiğini, ancak soruşturma maddelerinde yazılı bulunan iddiaların hiçbirisinin gerçeği yansıtmadığını savunduğuna yer verildi.